Karanlığa meydan okuyup
Ocağa güneşi doğuran
Bir avuç kömür için bir ömür verenlere...
Bir madencinin hayatını anlatan en net renktir “kara” günü de gecesi de. Gün ışığının rengini unutmuş gözleriyle bakarlar hayata.
En zor şartlarda, yerin metrelerce altından o yorgun eller çıkartır evinizi ısıtan kömürü. Kara elmas emeğin adıdır, ışığın adıdır, göremedikleri güneşin adıdır. Çoğu babadan devralmıştır bu mirası, çocuklarına bırakır. En zorlu bekleyiştir kömürlerin arasından evine dönebilmek. Ya evde bekleyenler...
Her vardiya başında “selametle” diye uğurlanan, maden ocaklarının girişinde “selametle” ve “uğur ola” yazan, çıkışta birbirlerine “geçmiş olsun” diyen ve başkalarının da onları “geçmiş olsun” diye karşıladığı bir meslek daha yoktur. Yükü ağır, yolu ağır, acısı ağır...
Sevgiyle bakan kömür gözlerinin arasından insanın içini ısıtır madenciler. Umut vardır o bakışlarda, kararlılık, saygı, güven... Nerede bir madenci görsen hemen tanırsın, ışığıyla buradayım der. Kaderi bölüşürler, ekmeği bölüşürler, hayatı en çok da karanlığın içinde yaşamayı bölüşürler.
Karanlıkların arasından yüreğimizi aydınlatan değerli madencilerimizin 4 Aralık Dünya Madenciler Günü kutlu olsun. Daha iyi şartlarda yaşayabilmeniz dileğiyle...