Atatürk, henüz dünyanın büyük bölümünde kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilmezken Türkiye'de bu hakkı kadınlara sunarak onları sosyal hayata dahil etti.
5 Aralık 1934 yılında çıkarılan kanun ile kadınlar seçme ve seçilme hakkı edindi. O günden bu yana her 5 Aralık, Dünya Kadın Hakları Günü olarak kutlanıyor.
Kadınlara seçme ve seçilme hakkı pek çok Avrupa ülkesinden önce tanınmış olup; ülkemizde 3 Nisan 1930 tarihinde belediyelerde,26 Ekim 1933'te köy ihtiyar heyeti ve muhtarlık seçimlerinde, nihayetinde 5 Aralık 1934'te ise Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kadına seçme ve seçilme hakkı tanınmıştır. Diğer ülkelerde bu hak en az 11 yıl sonra tanınmıştır.
Fransa ve İtalya'dan 11 yıl...
Romanya'dan 12 yıl...
Bulgaristan'dan 13 yıl...
Belçika'dan 14 yıl...
İsviçre'den 36 yıl önce Türkiye bu hakkı tanımıştır.
Mustafa Kemal Atatürk, 1925'te Kastamonu'da yaptığı konuşmada kadının değerini net bir şekilde şöyle özetler:
“Toplumu kalkındırmak istiyorsak, izlememiz gereken daha emin ve daha etkili bir yol vardır. O da Türk kadınını çalışmalarımıza ortak etmek, hayatımızı onunla birlikte yürütmek, kadının, bilimsel, toplumsal ve ekonomik hayatta erkeğin ortağı, arkadaşı, yardımcısı ve koruyucusu yapma yoludur.”