'' Yaşlıların güneşe olduğu kadar, sevgiye de ihtiyaçları vardır. ''
Victor Hugo' nun bu sözündeki gerçeklik. Peki ya ne kadar farkındayız bu gerçeğin?
Yaşlanmak denen o dönemdeki kırılganlığı, hassaslığı düşünecek olursak, sevgiye olan ihtiyacın önemi daha da ortaya çıkar.
Ne mutlu ki biz toplum olarak, büyükleriyle bağları koparmamış, onlarla güzel anılara sahip bireylerden oluşuyoruz.
Dedesiyle gittiği bakkalda her istediğinin alınmasını, anneannesiyle bir böreğin mis kokusunu, babaannesiyle de ağaçtan koparılıp yenen eriğin tatlı tadını yaşayan torunlarız çoğumuz.
Dünyanın güneşe olan ihtiyacının tam karşılığı, yaşlıların sevgiye olan ihtiyaçları.
İşte o güzel anıları biriktiren bizler sunacağız onlara bu duyguyu.
Sadece anılarımızın ortağı olanlara mı?
Tüm yaşlılara...
Her biri bir çınar, her biri bir hayat.
Aslında her biri masum bir çocuk.
Başlangıçtan bitişe giden sarmalda, en başa dönüşün bir hali yaşlılık.
Sevmenin, sevilmenin beyinde nasıl hüküm sürdüğü, ruhu nasıl uçurduğu malum.
İşte bu güzel duyguyu hak edenler onlar.
Ve yaşlılığın ne kadar özen gösterilmesi gereken bir durum olduğunun altının çizilmesi adına; Birleşmiş Milletler 1990 yılının 1 Ekim'inde aldığı kararla, bugünü Dünya Yaşlılar Günü ilan etti.
Bizler de bu özel günü kutluyoruz. Ve diyoruz ki; bir gün değil, her gün gülümsetelim o değerli çınarlarımızı...